
Kim Neye Sahip?, Barbara Kruger, 2012.
1945 doğumlu ABD’li sanatçı, tüketim kültürüne nazire yaparcasına satılık bir objeyi gösteriyormuş gibi elinde tuttuğu küp ve üzerinde yazılı soru ile dünyadaki servetin gitgide daha büyük bir bölümünün çok küçük bir zümrenin elinde toplandığını ve ne yazık ki bu gerçeğin doğruluğunu hiç yitirmediğini bize hatırlatmak istiyor.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, Tate Modern, 2017.
- Kanadalı-Amerikalı hukuk profesörü Joel Bakan (1959-), 2005 yılında yayımlanan eserinde günümüz şirketlerini sorumsuz, çıkarcı, büyüklenmeci, empatiden yoksun, pişmanlık duyması mümkün olmayan ve ilişkilerinde yüzeysel, davranışı etik olmayan yapılar olarak niteler.
- Oysa şirket eylemlerinin uzun vadeli sonuçlara, çalışanların çıkarlarına, tedarikçi ve müşteri ilişkilerine, toplumsal ve çevresel etkilere ve saygınlıklarına göre yapılması beklenir.
- Ülkede asgari dengeli beslenme fiyatının altında gelire sahip bir grup varsa bu, toplumun tüm kesimleri için felakettir.

Benin’de 1962 yılında doğan Romuald Hazoumén, geçmişte köle ticaretinin merkezlerinden biri olan ülkesinin, günümüzde de kaynaklarının sömürülmesini yansıtmak amacıyla, ülkesi ile Avrupa ve ABD’nin ekonomileri arasındaki dayatılmış dengesizliğe odaklanıyor. Sanatçı bu maksatla işlerinde, komşu ülke Nijerya’da yasadışı petrol ticareti için yaygın olarak kullanılan benzin bidonlarından faydalanmaktadır. Bidonları, kölelerin Atlantik gemilerinde nasıl sıkışık taşındığını canlandıracak şekilde kullanmaktadır. Köle ticaretinin üstünden iki yüzyıl geçtiğini, ancak iş bulmak için ülkeden ayrılma baskısının dinmediğini, kendi rüyasının ülkesinde kalabilmek olduğunu Rüya (2007) adlı eserinde canlandırır. Vaat edilen bir ülke varsa, o ülke yerel yozluklardan ve Batı’nın ekonomik buyruklarından kurtulmuş kendi ülkesi olmalıdır.
Fotoğraf: Universes in Universe
- Her gece yaklaşık bir milyar insanın aç yattığı, gıdanın üçte birinin israf olduğu, ekim alanlarının daraldığı, obezitenin yaygınlaştığı 2017 Gıda Sürdürülebilirlik Endeksi raporunda yer aldı.
- Son yıllarda uluslararası ticaret görüşmeleri sırasında yapılan gösteriler homojenleştiren bir ekonomik mantıktan duyulan geniş hoşnutsuzluğu yansıtmaktadır.
- Uruguaylı yazar Eduardo Galeano’ya (1940-2015) göre bir ülkenin başlıca zenginliği devletin eline geçtiğinde, devletin kimin elinde olduğunu düşünmekte yarar vardır.
- BM Çocuk Hakları Sözleşmesi, 18 yaşından küçük herkesi çocuk olarak tanımlıyor. Bizim İş Sağlığı ve Güvenlik Yasamız ise 15 yaşını bitirmiş, 18 yaşını doldurmamış kişileri genç çalışan olarak tanımlıyor. Anayasamız, temel hak ve özgürlüklere ilişkin kanunların, milletlerarası antlaşmalarla aynı konuda farklı hükümler içermesi durumunda milletlerarası antlaşma hükümlerinin esas alınacağını hükme bağlıyor.
18 yaş altında tarlada çalışan çocukların %50’sinin eğitimi terk ettiği saptanmış.
15-17 yaş grubundaki çocuk işçi sayısının 2018’de bir önceki yıla oranla 7 bin kişi artarak 685 bin olduğunu, bunun ise 15-17 yaş grubundaki her 5 çocuktan birinin işçi olduğu anlamına geldiği açıklandı.
Kar hırsına kurban giden çocuk işçilerin sayısı oldukça yüksek. 2002-2014 yılları arasında ölen çocuk işçi sayısı 127. Türkiye’de 2014 yılında en az 54, 2015’te ise en az 63, 2016 yılında 56 çocuk işçinin yaşamını yitirdiği İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi verilerinde yer aldı.
Leave A Reply