
Walking Through Weeds, Abi Ola, 2022.
Fotoğraf: abiolaartist, ınstagram
Apartheid, çoğunluğu 1948 ile 1965 yılları arasında çıkarılan yasalarla uygulandı. Ama bazılarının öncelleri vardı.
1913 Yerli Arazileri Kanunu (Natives Land Act), arazinin %87’sinin (nüfusun yaklaşık %20’sini oluşturan) Avrupalılara verileceğini beyan ediyordu. Kalan %13 de Afrikalılara verilecekti. Güney Afrika Apertheid rejimine zemin hazırlayan 1913’teki yasaydı. Bu yasa, bazı arazi rezervlerini Afrikalıların “anayurdu” olarak belirliyordu. Bunlar daha sonra apartheid retoriğinin başka bir bölümünü oluşturan Bantustanlar olarak anılacaktı. Buna göre, Güney Afrika’daki Afrikalılar bu bölgenin yerlileri değillerdi, yaklaşık bin yıl önce Doğu Nijerya’dan göç eden Bantu halkının soyundan geliyorlardı. Bölge üzerinde Avrupalı yerleşimcilerden daha fazla hak sahibi değillerdi ve elbette pratikte daha az hak sahibiydiler. Ekonominin Avrupalı kısmında, yani %87’sinde hiçbir Afrikalının mülk sahibi olmasına ya da iş kurmasına izin verilmedi.
1923’te kendilerini İngiliz Güney Afrika Kumpanyası’nın idaresinden kurtaran beyaz göçmenler, İngiliz hükümetinden de özerklik alınca Rodezya’da da 1913 Yerli Arazileri Kanunu benzeri yasalar çıkararak bir apartheid devleti inşa ettiler.
1950’de Özel Bölgeler Yasası (Group Areas Act) kabul edildi; 1956 ve 1957’de düzeltmeler yapıldı: Yerliler için ayrı bölgeleri (Bantustan States – Siyahilerin çoğu Bantu halkından olduğu için) içeren bir çerçeve çiziliyor, bölgelerin her birinde mülkiyet, oturma ve ticaret yapma hakları sadece belirli bir ırk grubuna veriliyordu. Apartheid politikalarının bir parçası olarak, devlet tarafından tasarlanmış kabile bölgelerine, siyahilere ayrılmış bu küçük ve verimsiz bölgelere Yurtluk da denirdi. Güney Afrika’daki yurtluklar, apartheid hükümetinin çeşitli siyah “ulusların” “kendi kaderlerini belirlemeleri” için ayırdığı fakir ve geri kalmış bölgelerdi.
1952’de beyaz olmayanlara kimlik taşıma zorunluluğu getirildi.
Diğer kolonilerden, Asya’dan işçi olarak getirilmiş olanlar da ayrı mahallelerde yaşardı. Apartheid, “onursal Beyaz” dediği Doğu Asyalılara daha yumuşak davranmıştır.
1955’te Kentsel Yerli Bölgelerine İlişkin Yasalarda Değişiklik Yasası (Natives Urban Areas Amendment Act) kabul edildi. Artık Bantu olarak adlandırılan Afrikalılara belirli bir bölgede aynı binada beş kişiden fazla oturma yasağı getirildi. 1957’de yapılan değişiklik ile Afrikalılara Beyazlara ayrılan yerlerde bulunmaları yasaklandı.
1964’te beyaz olmayanların kendi bölgeleri dışına çıkmalarına yasak getirildi.
1965 yılında yürürlüğe giren yasayla, kentsel bir bölgede doğumundan bu yana aralıksız oturmamış, aynı işverende en az 6 yıl çalışmamış, ya da bir çalışma müfettişliği yetkilisinden izin almamış olan Afrikalıya bu bölgeye girmesi ve burada oturması yasaklandı.
Yararlanılan Kaynaklar
Irk Ayrımı, Nelson Mandela, Yalçın Yayınları, 1990. Sayfa 11-29.
Sahraaltı, Volkan İpek, İletişim Yayınları, 2024. Sayfa 201.
Ulusların Düşüşü, Daron Acemoğlu, James A. Robinson, Doğan Kitap, 2014. Sayfa 261, 263, 329
İyi Doktor, Damon Galgut, YKY, 2022. Sayfa 10, 251.
Erhan Büyükakıncı seminer notları.
Leave A Reply