
Dionysos’a adanan ağaçlar arasında asmadan başka çam ağacı da vardır. Sarmaşık ve incir ağacı da onunla ilişkilidir. Bitkilerin yeniden canlanması ve ölümü, Dionizyak kuttörenlerinde yansıtılırdı. Törenlerde mutlaka kozalak bulunurdu. Yılın belli bir bölümünü yeraltında geçiren bitki tanrılarının kendisiyle birlikte baharı da getirdiği varsayılırdı. Her bahar, Mayıs Kral ve Kraliçesi olarak, Dionysos’un Ariadne ile evlenmesi canlandırılırdı.
“Anemonlar Adonis’in, menekşeler Attis’in kanından nasıl fışkırmışsa, narların da Dionysos’un kanından fışkırmış olması gerekiyor,” diye yazar Frazer.
Fotoğraf:imgund.com
- Nietzsche, yontu sanatını Apollon’a, müziği Dionysos’a atfederek gelenekten ayrılmaz.
- Düş ürünleri sağlamanın gerekliliği, Apollon’un kişiliğinde açıklanmıştır; bütün görsel sanatların tanrısı olan Apollon, bilgelikler öğreten bilici bir tanrıdır. Onun sessizliği, bilgelik doludur; davranışlarından, bakışlarından görünümün bütün sevinç ve bilgeliği doğar.
- Kişiler içkilerin ve baharın gelişinin baş döndürücü etkisiyle Dionysos oyunlarında şarkılar söyleyip kendilerinden geçerler. O sırada kişi özgürdür, sınırlamalar ortadan kalkar, arzular dışa vurulur. İnsan kendini tanrı sanır, kişinin kendi bir sanat yapıtı olmuştur. Nietzsche, her sanatçının, ya Apollon’ca bir düş sanatçısı, ya Dionysos’ça bir coşkunluk sanatçısı ya da Grek tragedyasında olduğu gibi hem coşkunluk hem de düş sanatçısı olduğunu söyler. Grekler, der, yaşayabilmek için pek derin bir gereksemeyle, bu tanrıları yaratmışlardır. Apollon’ca bir güzellik eğilimiyle sanatı yaşama yardım etmeye çağırmışlardır. Apollon, bize, yüce davranışlarla acı evreninin neden gerekli olduğunu gösterir, birey bu acı yüzünden kurtarıcı düşünceyi yaratmaya itilir.
- Nietzsche’ye göre Apollon, bir aktöre tanrısıdır. Kendisine bağlı olanlardan ölçüyü ve kendini bilmeyi ister. Ölçüyü aşma, Apollon öncesi Titanlar çağına ait, barbarlık ülkesine özgü niteliklerdendir. Filozof Dionysos’un varlığını titanca-barbarca sayar. Bu iki öge, Helen varlığında egemenliğini sürdürür. Helen tarihi, bu iki düşmanca ilkenin savaşı ile doludur.
- İsmet Zeki Eyüboğlu, Nietzsche’nin Yunan saydığı Dionysos, Apollon gibi tanrıların Anadolu kökenli olduğunun altını çizer.
- Camille Paglia’ya göre, kapitalizm, kültür tarihinde erkeğin yarattığı en muazzam eserlerden biridir. O, bir anda parlayan, erkekler arasındaki bağın yarattığı Apollonik bir düzenektir. Kapitalizm bir sanat biçimi, doğaya egemen olmak için kullanılan Apollonik bir üretimdir. Paglia, Apollonik ve Dionysos’çu pagan diyalektiğin, akıl ve doğa hakkında kapsamlı ve hatasız olduğunu öne sürer.
- Paglia’ya göre, Mısır’da uyum içerisinde bulunan gök kültü ile toprak kültü, Yunan’da ayrışmıştı ve orada üstün olan Apollon idi. Mısır, Yunan’a dikey ve anıtsal bir mimari hediye etmiştir; Yunanlı sanatçının geliştirdiği, Mısır’ın Apollonikliği idi. Dorik tapınağın sistematik matematiği Mısır düşüncesinin uygulamasıdır, diye düşünülür.
- Jane Harrison’a göre “sanat nesnesi” olan Olymposlular’ın ışıltılı, net görünüşleri Apollon’a özgüdür. Nietzsche, Apollon’u, “bireyselliğin ve sınırların tanrısı” diye tanımlar. Klasik Yunan sanatı Apollon’u sakallı, erkeksi bir tanrı olarak değil, bir delikanlı, güzel bir oğlan olarak betimler. Helenistik sanatta efemineliğe dönüşen Apollon, Rönesans’tan itibaren pagan kültürünün canlanışında klasik mitolojinin üstün yaratığı olarak yüceltilmiş, şiirin patronu olarak sanatçıların hoşuna gitmiştir.
Leave A Reply