“Zenci dadı,…miskin ve bilgisiz soyunun o bomboş budalalığıyla….” Sayfa 62.
“Cesaretin varsa anlat ona kime baktığını. Kendi çatısı altında bir zenciye bakmış olduğunu, kendi masasında kendi yiyeceğiyle beslediğini!” Sayfa 155.
“Zenci bebek doğduğunda kullanılan kitap (İncil).” Sayfa 348.
Ağustos Işığı, William Faulkner, İletişim Yayınları, 2003.

Afrika Amerikalı Radcliffe Bailey, 16. İstanbul Bienali için hazırladığı ahşap tekne ve kaideler üzerine yerleştirdiği yedi siyah insan ile Avrupalıların köleleştirdikleri Afrikalıları Batı’ya götürmek için kullandıkları gemilere gönderme yapıyor.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2019.
“Araplar buradaki zencileri yozlaştırıyor, dinleriyle. Arapların çalışacak kabiliyetleri yok, ancak geçinmek için ya da işin içinde talan ve yağmacılık varsa harekete geçerler.” Sayfa 114.
“İç kesimlerdeki yabani Afrikalılara bir diyeceğim yok, onlar başka türde bir hayvan.” Sayfa 115.
“Onları yalnızca baskı ve manipülasyonla çalıştırabilirsin, çalışmak ve başarmanın ahlaklı bir şey olduğunu anlamalarını sağlayamazsın…..Eğer ki Afrika’da düzen ve refah istiyorsan Avrupalıların buraya yerleşmesi şart. İşte o vakit burayı yeni Amerika’ya dönüştürebiliriz.” Sayfa 116.
“Kimdi o, siyahlar insan bedeniyle ilgili hizmetleri yerine getirmek için ideal insanlardır diyen? Melville’di.” Sayfa 120.
“Zanzibar’da 1870’lerde rahip Steere ortaya çıkana kadar bir dilbilgisi oluşturmayı düşünmemişler….Afrika dillerinin hiçbirinin misyonerler buraya varana kadar yazılı kültürü olmaması çok şaşırtıcı. Ve sanırım buradaki dillerin çoğunun yazılı metinleri İncil’den yapılan tercümelerden ibaret.” Sayfa 129.
“Hindistan’da,….Mısır’da……Bu kaotik, ilkel yerdeki insanlar nasıl bu muazzam eserleri tasarlayanların soyundan gelmiş olabilir? İlham insanı bir kez terk etti mi bir daha geri dönmüyor herhalde.” Sayfa 131.
“Böylece emperyalizmi öğrenmiş oldum, bizi aşağıda konumlandırıp Avrupalıları üstün görme eğiliminde olan anlatıların dünyada bilgi diye kabul edilen şeyin ne denli derininde yattığını öğrendim.” Sayfa 274.
“Tahakküm kurmak, zihinlerimize değersiz olduğumuzu işlemek için dünyaya açılan onlarken neden bu kadar öfkeliydiler?” Sayfa 275.
Terkediş, Abdulrazak Gurnah, İletişim Yayınları, 2016.
Leave A Reply