
Çay Müzesi’ne giderken yanından geçtiğimiz çay tarlası, Zhejiang Eyaleti’nin merkezi Hangzhou şehrinin kırsalında yer alıyor.
Fotoğraf: Füsun Kavrakoğlu, 2018.
Çay günümüzde Çin ve Japonya’nın geleneksel içeceğidir. Tea, tee, thé sözcükleri Fuji lehçesinde ti diye telaffuz edilen sözcükten gelmektedir. Türk dilindeki çay sözcüğü ise, Kuzey Çin telaffuzundan gelmektedir. Çayın Çin’e MÖ 3. yüzyıldan önce Budizm’le beraber, büyük olasılıkla Assam rahipleri tarafından getirildiği düşünülmektedir (1).
Bodhidharma (yaklaşık 440-528), Zen okulunun Çin’deki kurucusu ve Zen Budizm‘in ilk piri olarak kabul edilir; 520 yılında Çin’e geldiği ve Zen Budizm’in bu tarihte başladığı kabul edilir. Çayın hikayelerinden biri de Bodhidharma ile ilişkilendirilir: Meditasyon esnasında uyuyakalan Bodhidharma, nefsine hükmedemediğine o kadar kızmış ki, bir daha uyuyakalmamak için göz kapaklarını kesip atmış. Gözkapaklarının düştüğü yerde çay bitkisi oluşmuş. Budist rahipler meditasyon esnasında uyumamak için çay içerlermiş (2).
Gördüğünüz gibi çayın Çin’e gelişi farklı kaynaklarda farklı şekillerde anlatılıyor. Çin dosyamızın bu noktasına çay konusunu alma nedenimiz ise net: Tang Hanedanı döneminde (618-906) çayın kullanımı çok daha yaygın bir hale geldiği gibi (3), çaya sade hali (tuz, soğan vs. gibi ek maddelerin çıkarılmış hali) Tang Hanedanı zamanında verilmiş. Yine bu dönemde dünyadaki ilk çay kitabı yazılmış. Tang döneminde sadece sıkıştırılmış çay varken, Sung Hanedanı’nın çay ustaları toz çayı yapınca, bambu fırça ile çırpılmış çay moda olmuş. Ming’ler ise çayı demlemeyi geliştirmiş (4).
Hangzhou Çay Müzesi’nde bir başka levhada daha Tang Hanedanı döneminin çay için önemi şöyle anlatılmış: “Güçlü bir ekonomi ve gelişen bir kültür yaratan Tang Hanedanı, Çin’de çay kültürünün başladığı dönem olarak kabul edilir. Tarihçilere göre, antik çay kültürü, altın çağı olan Tang döneminde moda olmuş, Sung Hanedanı döneminde (960-1279) gelişmiş, cilalanmıştır. Çay günlük yaşamın ana maddelerinden biri olmuştur. Birçok ünlü çeşidi ortaya çıkmış, bazıları imparatora özel kılınmıştır. Bu dönemde çaya vergi konmuş, ilk çay kitapları yazılmıştır. Yine Tang Hanedanı döneminde çay içmenin adet ve teknikleri oluşmuş, bunların gelecek nesiller üzerinde etkisi kalıcı olmuştur. Özellikle Lu Yu’nun Çay Klasiği Çin çay kültüründe dönem yaratıcı bir etkiye sahip olmuştur.” (5).
Yararlanılan Kaynaklar
(1) Çin Simgeleri Sözlüğü, Wolfram Eberhard, Kabalcı Yayınları, 2000. Sayfa 81.
(2) Medeniyet, Kültür, Sanat, Gündüz Vassaf, İletişim Yayınları, 2014. Sayfa 131.
(3) Çin İmparatorluğu, Philip Steele, İş Bankası Kültür Yayınları, 2012. Sayfa 24.
(4) Hangzhou Çay Müzesi bilgilendirme levhaları.
(5) A.g.e.
Leave A Reply